20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI
Birleşmiş Milletler Konu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edildi. Sözleşmeyi Türkiye, 29-30 Eylül 1990'da imzalayıp, 9 Eylül 1994 tarihinde onayladı. Sözleşme 27 Ocak 1995'de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun, 20 Kasım 1989'da Çocuk Hakları Sözleşmesini benimsemesinin üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen Filistinli çocuklar, İsrail güçlerinin ihlalleri gölgesinde bu sözleşmede yer alan haklardan yararlanamamaktadır.
İsrail’in de taraf olduğu Uluslararası BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin 6. Maddesine göre;
1. Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler.
2. Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler.
Söz konusu sözleşmenin amacı sözleşmenin ön sözünde açıkça ifade edilmiştir. Buna göre taraf devletler, ‘’bu metinlerde yer alan hak ve özgürlüklerden ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka görüş, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuştan veya başka durumdan kaynaklanan ayrımlar dâhil, hiçbir ayrım gözetilmeksizin yararlanma hakkına sahip olduklarını benimsediklerini ve ilân ettiklerini kabul ederek, çocuğun toplumda bireysel bir yaşantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının ve Birleşmiş Milletler Antlaşması’nda ilân edilen ülküler ve özellikle barış, değerbilirlik, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesinin gerekliliğini göz önünde bulundurarak, çocuğun korunması ve uyumlu gelişmesi bakımından her halkın kendine özgü geleneklerinin ve kültürel değerlerinin taşıdığı önemi göz önünde tutarak’’ aşağıdaki kurallar üzerinde anlaşmaya varmışlardır.
Araştırmalara göre İsrail saatte 6 çocuk öldürüyor! Filistinli çocukların başta yaşam hakkı olmak üzere, özgürlük, güvenlik, eğitim, gerekli sağlık tedbirlerinden faydalanma gibi tüm hakları ihlal edilmektedir. Sivillerin, çocuk hastanelerinin ve hatta yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin bombalandığı acı verici görüntüleri medyadan takip etmekteyiz. Baro Başkanlığımızca, soykırım ve savaş suçu işleyen İsrail devleti yöneticileri hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesine suç duyurusunda bulunmuştuk. Tüm Devletleri Uluslararası hukuk kurallarının uygulanması için gerekli tavrı almaya davet ediyoruz.
Dünyada yaşanan çocuk hakkı ihlallerinin bir an önce son bulması, taraf devletlerin çocuk haklarına ilişkin uluslararası düzenlemelerde öngörülen yükümlülükleri titizlikle yerine getirmesi gerekmektedir.
Çocuk Hakları, kanunen veya ahlakî olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu, eğitim, sağlık, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.
Çocuk hakları, insan hakları kavramının içinde ele alınması gereken bir konudur. Bugün, dünyanın birçok yerinde var olan insan hakları ihlalleri, çocuk boyutunda daha geniş kapsamlı ve büyüyerek, müdahale edilmesi daha zor bir şekilde yer almaktadır.
Türkiye’de güncel veriler;
20 Kasım 1989'da Birleşmiş Millet Genel Kurulu'nda onaylanan Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi Türkiye, 29-30 Eylül 1990'da imzalayıp, 9 Eylül 1994 tarihinde onayladı. Sözleşme 27 Ocak 1995'de Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
TÜİK verilerine göre, Çocuk Hakları Sözleşmesini duyduğunu belirten 13-17 yaş grubu çocukların oranı %45,1 oldu. Bu oran aynı yaş grubundaki erkek çocuklarda %39,1 iken kız çocuklarda %51,4 oldu.
Hangi haklara sahip olduğunu bilen 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı %53,3 iken yetişkinlerin genellikle çocuk haklarına saygı duyduğunu düşünen çocukların oranı %52,7 oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu, 2022 yılına ilişkin verilerine göre, Türkiye nüfusunun yüzde 26,5'ini çocuk nüfus oluşturdu. 2021'de bu oran yüzde 26,9'du. Bu yılki sonuçlara göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma oranı yüzde 18,7 oldu. Bu oran geçen yıl 16,4'tü. Çocuklar arasındaki göreli yoksullukla ilgili son OECD verilerine göre Türkiye'de bu yoksulluğun yüzde 24,6 ile OECD ülkeleri arasındaki en yüksek oran olduğunu göstermektedir. İlkokulda olması gereken yaklaşık 70 bin çocuğun kaydının olmadığı görünmektedir.
Anneleri/temel bakım verenleri tarafından ayda en az birkaç kez diğer çocuklar tarafından zorbalığa maruz kaldığı belirtilen 6-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 13,8 oldu.
Resmi kız çocuk evlilikleri
Evlenme istatistiklerine göre 16-17 yaş grubunda olan kız çocuklarının resmi olarak evlendirilmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2002'de yüzde 7,3 iken bu oran 2022'de yüzde 2,0'ye düştü. 2021'de bu oran yüzde 2,3'tü.
Diğer taraftan, aynı yaş grubunda olan oğlan çocukların resmi evlenmelerinin toplam resmi evlenmeler içindeki oranı 2002 yılında yüzde 0,5 iken bu oran 2022 yılında yüzde 0,1 oldu.
16-17 yaş grubunda evlilik oranının düşüşte olması ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çocuklar için koruyucu-önleyici sosyal hizmet anlayışına yönelik çalışmaları umut vericidir.
Bilhassa töre adı altında “ÇOCUK GELİNLERİN” sayısının artması çocuk istismarının başka bir boyutu olup, devletin bu yöndeki mücadelesinin şiddetini daha da artırması gereklidir.
Tüm çocukların eşit, özgür ve mutlu bir geleceğe sahip olabilmeleri için mücadelemiz her zaman devam edecektir. 20 Kasım Dünya çocuk Hakları Günü tüm dünya çocuklarının eşit, adil bir dünyada yaşamasının hepimizin sorumluluğu olduğunu hatırladığımız gün olmalıdır. Çocuklara yapılan yatırımın geleceğe yapılan yatırım olduğunu unutmayarak ülkemizin modern ve muasır medeniyet seviyesinde bir eğitim sistemi, sosyal devlet anlayışı, gelişmiş ekonomik yapılanması ile çocuklarımızın geleceklerini onlara güvenle bırakabildiğimiz mutlu yarınlar için yukarıdaki önerilerin hayata geçmesini başta devlet olmak üzere ilgili tüm kişi ve kurumları yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi içini yapılacak planlamalarda üzerimize düşen yükümlülükleri yerine getirmeye hazır olduğumuzu kamuoyuna saygılarımızla beyan ederiz.
Amasya Barosu Başkanlığı