BASIN VE KAMUOYUNA AÇIKLAMA
Tarih: 25.11.2021 | Okunma Sayısı: 760
Basına ve Kamuoyuna…

1960 yılı 25 Kasımında Dominik Cumhuriyetinde Trujillo rejimine karşı özgürlük mücadelesi veren 3 kadın, bir uçurumun dibinde ölü bulundu. Diktatör yandaşları tarafından tecavüz edilen ve dövülerek öldürülen Mirabel kardeşlerin, uğradıkları bu şiddetle hayatlarını kaybetmeleri unutulmadı ve Birleşmiş Milletler'in aldığı kararla 25 Kasım tarihi ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü' olarak ilan edildi. 

 Kadına yönelik şiddet, ‘’aile içi ve toplumsal alanda ; kadınlara  fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik olarak cinsiyete dayanan eylem , tehdit zorlama, özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden  yoksun bırakma,  küçük yaşta evlenmeye zorlama, hamileliğe zorlanma, gibi örneklenebilen  davranışlardır . Bir insan hakkı ihlalidir.

Şiddete uğrayan kadınlarımızı sayısal verilerle ifade etmek istememekle birlikte şunu söyleyebiliriz ki ülkemizde kadına yönelik şiddet eylemleri her geçen gün artmakta ve bu konuda ki yasal düzenlemeler , uygulama ve tedbirler kadına yönelik şiddetin önüne geçmeye yeterli gelmemektedir.

Pandemi dönemi ile birlikte özellikle aile içi şiddetin artığı gözlemlenmekte, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) tarafından, Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı - Eylül 2021 Raporu’na göre; kadına yönelik aile içi şiddet yüzde 57,9 oranında eşler tarafından uygulandı. Saldırganlar arasında eşleri yüzde 16,9 oranla diğer aile üyeleri takip etti. Raporda, “Şiddet, en güvenli yer olduğu varsayılan ev içerisinde, kadınların hayatlarını paylaştıkları eşler ve diğer aile bireylerinden geldi” değerlendirmesini yaptı.

İstanbul Sözleşmesi'nin hukuka aykırı olarak feshini takip eden süreç ; şiddet mağduru kadınların sayısının oldukça artmasına sebep olmuştur. Öte yandan kadına yönelik şiddetle mücadelenin hukuki temellerini zayıflatacak, şiddet eylemlerinin faillerini psikolojik olarak cesaretlendirecek, mağdurlarına ise korunmasızlık hissi verecek bu çekilme, insan hakları ihlali olmuştur. 

Kadına Yönelik Şiddetin ana sebebi toplumsal zihniyettir. Toplumda ki cinsiyet eşitsizliği ve kadının güçsüzleştirme dayatmaları kadınları şiddet mağduru haline getirmektedir. Bu bağlamda devletin toplumsal cinsiyet eşitsizliği sorununa karşı çok yönlü ve bütüncül faaliyetler yürütmesi gerekmektedir. Kadına yönelik şiddetin ortadan kalkması için; kadına yönelik ayrımcılığı besleyen, destekleyen politikaların ortadan kalkması zorunludur.

Şiddet mağduru kadınlara yönelik kurumlarca sunulan destek ve yardımlar yeterli gelmemekte hatta mağdurları kurumlar arası bir kenetlenmeye sorunu yaşamaya sevk etmektedir. Zira ; günümüzde şiddet mağduru bir kadın, kendisini koruyabilmek ve sağlanan imkanlardan yararlanabilmek için birçok kuruma başvurduğu bir sürece girmekte, bu süreç mağdurlar için yıpratıcı hatta ikincil travmalara sebebiyet vermektedir. 

Şiddet mağduru kadınlar, kurumlara olan başvuru süreçlerinin uzun olması, mağdurun sunması gereken evrakların farklı farklı kurumlardan mağdur tarafından temin edilmesi, mağdura sunulan hizmetlerin birçok kuruma yayılmış olması,  kurumların birbirleri arasında olan yazışmalarının uzun süreçler olması, tedbir kararlarının geç çıkması, tebliğ süreleri, acil tedbirlerin alınmaması gibi birçok engelle karşılaşmaktadır. Madalyonun diğer yüzü ise, mağdur kadının başvurduğu her hangi bir kurumdan doğru bir yönlendirme alamaması halinde , kendisine sunulan yardımlardan haberdar olamamasına sebebiyet vermektedir. 
Kadına yönelik şiddetle mücadele 25 Kasımla sınırlı değil, sürekli olmalıdır, olmak zorundadır. Bu vesile ile, bizler hukuktan aldığımız güçle kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizde demokrasiye, hukuka ve temel hak ve özgürlüklere sonuna kadar sahip çıkacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız .25.11.2021

                                                                                                      Amasya Barosu 
                                                                                            Kadın Hakları Komisyonu




 
20.09.2024
AV. BAHADIR TEKEŞ
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.